Selahattin Esim

Selahattin Esim

Bulut Teknolojisi ve Geleceği hakkında bir yorum

| 0 comments

Günümüzde maliyetlerin kontrolünün giderek daha fazla önem kazandığı bir süreçte yaşıyoruz. En ufak esnaftan en büyük holdinglere kadar herkes maliyetlerini nasıl kontrol edebileceğinin formülünü arıyor. Özellikle teknoloji yatırımı yapmak veya mevcut yazılım platformlarını yenilemek zorunda olan firmalar Bulut Teknolojisini muhakkak gözden geçirmelidirler.

Bulut Teknolojisi Nedir?

Bağımsız platformlarda, her hangi bir kuruluma gerek olmadan web tabanlı uygulamalar ile kullanıcılara yazılım kaynaklarını sunan bir teknolojidir.

Basit network diagramlarında Internet’i temsil etmede çoğunlukla kullanılan bulut resminden yola çıkılarak adı konulan “Bulut Bilgi İşlem” kavramı herhangi temel bir uygulamanın Internet üzerinden çalışılabilmesi demektir. En büyük özelliği, kullanıcıların kendi sistemlerinde herhangi bir kurulum yapmasına ve geleneksel yazılımlardaki gibi bilişim teknolojilerine fazla yatırım yapmasına gerek olmamasıdır. Bulut Bilgi İşlem yönteminde tüm kaynaklar ve hizmetler “kullandıkça öde” modeliyle işletmelerin kullanımına sunulur. Microsoft’un Ocak 2010’da piyasaya sürdüğü “Microsoft Azure” isimli online işletim sistemi “Bulut Bilgi İşlem” teknolojisinin en güncel örneklerinden biridir.

Gartner Group araştırmasına göre 2012 yılında Fortune 1000 kuruluşlarının %80’i bulut bilişim servislerine geçmiş olacaktı. 2009 yılındaki Bulut Bilişim pazarı 58,6 Milyar USD iken 2012 yılında bu pazarın 148.8 milyar USD’ye ulaşması bekleniyordu.


Microsoft’un 2009 yılında Chicago kentinde açtığı 700,000 m2 lik Bulut hizmetlerini içeren veri merkezi 2000 sunucunun sığabildiği konteynerlerden oluşuyor.Aynı bir fabrika görüntüsü veren bu veri merkezinde güvenlik en üst düzeyde sağlanarak tüm kullanıcılara bulut üzerinden hizmet veriliyor.

Aşağıda fotoğraflarını gördüğünüz San Antonio ve Dublin’deki veri merkezleri işin boyutunu bir kez daha gösteriyor.

Bu durumda dünyadaki trendin üzerinden aşağı yukarı dört yıl geçmesine rağmen Türkiye’de bulut teknolojisi halen yukarıda bahsedilen boyutların çok altında bir ilgiye mazhar olmuş durumda.

Bulut Teknolojisinin en önemli avantajlarını aşağıdaki tabloda görebiliriz:

 

Şirketlerde ve kamuda bilgi işlemden sorumlu olanların donanım yenileme, yedekleme, her yerden erişimi sağlama, sürekli lisans güncellemeleri ile uğraşma, sunucuların güvenliği, hızlı kapasite arttırımı gibi en büyük sıkıntıları Bulut Teknolojisi ile çözülmüş durumda.

Bulut Teknolojisinde aşağıdaki seçenekler mevcut:

  • Private Cloud (özel kurumsal bulut, yönetimi ve işletimi size ait)
  • Hybrid Cloud (private cloud ve public cloud içeren çözümler)
  • Public Cloud   (sadece yazılımı kullanıp hizmet ile ilgili hiçbir şeye karışmadığınız çözümler)
Bulut üzerinde  alınan hizmetler yine üçe ayrılıyor:
  • IaaS (Infrastructure as a Service-Tüm donanım altyapısının verildiği hizmet, Uygulamanın ihtiyacı olan işletim sistemi ve diğer temel yazılım platformu gereksinimlerini siz kurarsınız)
  • PaaS (Platform as a Service- Uygulama platformunun verildiği hizmet)
    • Teknik anlamda altyapı ile uğraşmazsınız
    • Kendi platformunuzu oluşturmak için risk almazsınız
    • Altyapı maliyetine verilecek para cebinizde kalır ve platform hizmetini kullandığınız kadar ödersiniz.
    • Dakikalar içerisinde elinizde hazır bir platform olur
    • Piyasaya anında atılırsınız
    • Diğer web servisleri ile entegre çalışabilirsiniz
  • SaaS (Software as a Service- Uygulamanın ücret karşılığı verildiği hizmete internet üzerinden abone olmak.)
    • Gereksiz yere sunucu maliyetleri ile uğraşmazsınız
    • Bakım güncelleme ve uygulama geliştirme maliyetleri azalır
    • Lisans maliyetleri ortadan kalkar
    • Internetin olduğu her noktadan uygulamaya erişim mümkündür
    • Verilerin yedeklenmesi ile ilgili sıkıntı hissedilmez
    • Afet anında bile  yüksek standartlara haiz erişim mümkün olabilir
Gelecekte kurulacak olan veri merkezlerinin uzayda olacağını hayal ediyorum. Şu anda uzaydan yayın yapan birçok uydu gibi veri merkezleride bulutları aşıp termosferden hizmet verebilir.

Uzayda kurulacak veri merkezlerinin sunacağı aşağıdaki avantajları muhakkak göz ardı edilmeyecek kadar cazip olacaktır:

  • Arazi ücretinin olmadığı
  • Enerjinin güneşten ücretsiz elde edildiği
  • Kablosuz iletişim ile çok büyük bir alana daha ucuz internet hizmeti götürülebildiği
  • Kendi kendini tamir eden sistemler ile bakım maliyetlerinin çok daha ucuz olduğu
  • İnsan kaynaklarından büyük tasarruf sağlayan
  • Doğal afetlerden etkilenmeyen
  • Uzay araştırması yapan Bilim adamlarına dijital verileri sağlayabilen, bu hizmetleri satan
  • Belki fiziki olarak dünyada olmadığı için daha cazip bir vergi sistemine veya muafiyete sahip olan
Bir ortam hangi yatırımcı için acaba cazip olmaz? Belki de bu on yıl sonra gerçekleştirildiğinde Cloud yerine Sphere teknolojisini konuşuyor olacağız.

 

Bir Cevap Yazın

Required fields are marked *.