Geçenlerde DEİK Türk-Çin İş Konseyi tarafından düzenlenen Çin’i anlamak ve Çin ile iş yapmak konulu toplantıya katıldım. Toplantının ana konusu Çin ile iş yapmak ve Çin’i anlamak olduğu için panelde İş adamları ağırlıktaydı.
Toplantının ikinci bölümünde Türkiye – Çin ilişkileri, Türk iş dünyası Çin’in yükselişinden nasıl yararlanabilir başlıklı panel vardı. Bu panelde en çarpıcı açıklamaları Konsey Başkanı Sayın Hüsnü Özyeğin yaptı. Arazi bakmak için Çin’e gittiğinde kendisine gösterilen arazilerden birisinde bir VW Bayisi olduğunu görmüş. Yanındaki Belediye Başkan Yardımcısına keşke bu bayi bu arazinin içerisinde olmasaydı yapacağımız AVM’yi muhakkak burada inşa etmek isterdim diye bir laf etmiş. Bir sonraki Çin seyahatinde tekrar arazileri gezerken bir önceki seferde gezdirdikleri araziye tekrar götürdüklerinde VW bayisinin yerinde yeller estiğini görünce şaşkınlıktan ne söyleyeceğini bilememiş. Daha henüz ortada bir imza yok, bir ihale yok ve Çin’liler o araziye yatırım yapmak isteyen iş adamının gönlünden geçeni yaparak kalbini fethediyorlar. Aynı durumun ülkemizde olduğunu farz edelim veya hayal edelim, nelerle karşılaşırız tasavvur edebiliyorsunuz değil mi?.
Toplantıda en çarpıcı açıklamayı ise ÇİMTAŞ Genel Müdürü Sayın Vedat Mimaroğlu yapacaktı. Kendisi Çin’lilerin daveti üzerine bu ülkeye gittiklerini ve yaptıkları fizibilite çalışmasından sonra orada fabrika açmaya karar verdiklerini belirterek tüm işlemlerin inanılmaz bir esneklik ve hızda yürütülmesinden dolayı şaşırdıklarını söylüyordu. Sonuçta şirketi kurmak için gittiklerinde tüm işlemlerin gerekli birimlerin hazır olması sayesinden 2 saatte bittiğini, tüm imzaların atıldığını söylemesi çok şaşırtıcı bir bilgiydi.
Bu iki örnek daha düne kadar katı bir komünist rejime sahip olan Çin’in hızlı gelişmesinin ardındaki önemli sırları ifşa ediyor. Bu ülkede tüm bürokratlar istihdam kapısı açacak iş adamlarının emrinde ve gereken neyse inanılmaz bir esneklikle hemen yerine getiriyorlar. Bizde ise yatırım yapmaya gelen yabancı iş adamına arazi tahsisi istendiğinde bürokratlar birden bire korumacı statüye geçip sanki yatırımcı fabrika kuracağı araziyi sırtında götürecekmiş gibi bin bir engel çıkartılır. Yıllar önce Malezya AB’ nin merkezi olan Brüksel şehrinde çok modern bir ofis kurarak yatırımcıları kendi ülkelerine davet ederken bu işle meşgul olacak Türk Makamlarının bırakın bu tür ofisleri olmasını Türkiye’nin tanıtımını yapan Turizm ve Kültür Bakanlığının ufacık ofisinin camları kirli olduğu için içerisi dahi gözükmüyordu ve içeri girmeye korkardınız. Çok şükür bu aşamaları son yıllarda geride bıraktık fakat halen istenen seviyede olmadığımız bir gerçek. Başbakanlık Tanıtım Ajansı yabancı yatırımcıları çekmek için çok çaba sarf ediyor ama Bürokratlarımız aynı hızda değil ve engelleyici prosedür üretmekte dahiyane fikirlere sahipler. Motor hızlı gitmek istiyor ama tekerlekleri döndüren aksam o hıza müsait değil. Yabancı yatırımcı ülkemize yatırım yapacağı zaman kendisine kucak açmış ve nerede ise her istediğini yerine getirecek bürokratların çalıştığı ülkelerle kıyaslama yapar. Biraz nazlanır gibi yaparsanız projelerini hemen bu ülkelere kaydırır çünkü alternatifiniz her şeyi yapmaya hazır. Bırakın yabancı yatırımcıyı bizim bürokratlar bir Türk yatırımcısına dahi tahammül edemiyor.
Çin’deki bürokrat kendi ülkesini daha az mı düşünüyor? O Milliyetçi değil mi? Vatanının toprağını bir yabancı yatırımcıya tahsis etmeyi neden peşkeş çekmek olarak görmüyor? Neden işlemleri yatırımcıyı bıktırmadan usanmadan hızla yapıyor ve bunu ana görevi olarak görüyor?
Ülkemiz tarihinde ender rastlanacak tarihi bir ekonomik gelişme süreci yaşanırken ve yatırımcılar bu ülkeye koşarak gelirken neden önlerindeki engeller kaldırılıp ülkemizin varmak istediği kişi başına 25.000 dolarlık refah düzeyi elde edilmesin. Başarılar çok ufak detaylarda gizlidir. Bence Çin bu ufak detayları yakalayarak ve tüm bürokratlarını kalkınma için seferber ederek 300 milyon insanın üst düzey gelir grubuna girmesini sağladı.
Toplantıdan önemli notlar:
- Çinlilerle iş yaparken güven duymaları çok önemli
- Hemen sözleşme imzalamanız mümkün değil, sizi tanımak isteyeceklerdir
- Somut verilerle sunum yapmak gerekir
- Ortak değerlerimizin çok fazla olması önemli bir avantaj olarak gözüküyor, Batılıların anlamadığı şeyleri biz anlayabiliyoruz.
- Sabırlı olmanız lazım, iş yapma süreci çok hızla yol almayabilir.
- Çin liler en önemli kararlarını akşam yemeğinde verirler, bazen çok önemli anlaşmalar için karar akşam yemeğinden sonra ayaküstü verilirse hiç şaşırmayın.
- Amaç ve vizyonunuzun ne olduğunu çok iyi anlatmanız lazım
- Toplantılarınızı en az 3 saat olarak ayarlayın iletişim yavaş ilerleyecektir.
- Anlaşılıp anlaşılamadığınızı teyit edin sizin anladıklarını zannetiğiniz şeyin başka türlü algılanma ihtimali çok yüksek
- Her iki ülkenin iş adamları pazarlık yapmayı seviyorlar, iyi bir pazarlık yapma stratejiniz olsun
- Dünyanın en hızlı gelişen ilk 75 şehri arasında 29 tane Çin şehri var, bu lüks artan tüketime işaret ediyor
- Çin piyasasına girerken markalaşma ve imaj çok önemli
- Starbucks Şanghayda açtığı 80 adet noktada 10 yuana öğle yemeği yiyebilen Çin lilere 25 yuana kahve satıyor. Çinliler Starbucks ta kahve içmeyi prestij olarak görüyorlar
- Türkler hep yatırım için biraz bekleyelim diyerek çok önemli fırsatları kaçırıyorlar
- Çin in ihracatının düşüşe geçtiği önümüzdeki dönemde iç tüketime dayalı iç piyasaya dönüş olacak. İç tüketimin artması Türk firmaları için çok önemli fırsatla doğuracak
- Çin atasözü” Seninle arkadaş olduğum için ticaret yapmıyorum, ticaret yaptığım için arkadaş olduk” birçok Panel katılımcısı tarafından tekrar edildi.
- Çinde iş yapmak burdan daha zor değil
- Düşük iş gücü olarak artık Çin’in cazibesini kaybetmeye başladığı ve ibrenin Viertnam, Myanmar,Kamboçya gibi ülkelere doğru kaydığı belirtildi. Çin de işçi ücretlerinde 3-4 kat bir artış söz konusu.
- İnternetten bulduğunuz bilgilerin tam tersini yapın (burada doğru bilgiler verdik sizi yanıltmasın!!)
- Ekonomi Bakanlığı Şanghay da lojistik destek merkesi üzerinde çalıştıklarını belirtti
- Dış ticaret açığının kapatılması için Çinli yatırımcıların Türkiye’nin etrafındaki nüfusu 1 milyarı aşan bir coğrafyaya Yatırım yapmasının çok önemli olduğu ve karşılıklı teşvik anlaşmasının imzalanmasında son aşamaya gelindiği belirtildi. Avrupa’ya gümrük birliği üyeliğimiz olmasından dolayı gümrüksüz ihracat yapmak Çin firmaları için çok önemli bir avantaj.